Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4495 | 34,5115 | |
EURO | 36,2759 | 36,3412 |
Bugün: | 80 |
Dün: | 454 |
Toplam: | 2242 |
Genel Başkan Talip Geylan, 05.08.2022 tarihinde Bengütürk Tv’de yayınlanan Günün Raporu programına katılarak, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın iptali hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Süreç çok hızlı bir şekilde ilerletilerek yüz binlerce gencimizin umutla beklediği KPSS gerçekleşmelidir.
Türk Eğitim-Sen olarak KPSS’nin iptal edilmesini desteklediklerini bildiren Genel Başkan Geylan, “KPSS 2022 sınavıyla ilgili yaşanan gelişmeler devletimiz tarafından yakından takip ediliyor. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın 2022 KPSS ile ilgili gündeme gelen iddialar üzerine DDK’ya talimat vererek, “Devlet Denetleme Kurulumuzun 2022 KPSS ile ilgili yapacağı inceleme sonucunda elde edilen veriler titizlikle değerlendirilecek, gerekli adımlar ivedilikle atılacaktır. Tek bir evladımızın dahi mağdur olmasına asla müsaade etmeyiz” dedi. Bu gelişmenin ardından, 6 Ağustos ve 14 Ağustos tarihinde yapılacak olan oturumlar da ertelendi. Türk Eğitim-Sen olarak KPSS’nin iptal edilmesini destekliyoruz. Şu an yapılması gereken; sürecin çok hızlı bir şekilde ilerletilerek, bir an önce yüz binlerce gencimizin umutla beklediği KPSS’nin gerçekleştirilmesidir.” dedi.
ÖSYM’de köklü ve etkin bir kripto yapılanma hala mevcuttur.
Sadece ÖSYM Başkanının günah keçisi ilan edilerek bu sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Genel Başkan, konu iyi bir şekilde araştırılmaz ise bundan sonraki süreçte de bu ve benzer olayların muhtemel olduğuna vurgu yaptı. Genel Başkan, “2010 da Türk Eğitim-Sen’in girişim ve gayretleriyle ortaya çıkardığı hırsızlık sonucu KPSS de iptal edilmiştir. Hatta bu olayların ardından 2009 yılında yapılan polis sınavlarında da şaibe olduğu gündeme gelmesi söz konusu idi. 2010’daki KPSS hırsızlığının ifşa edilmesinden beridir, ÖSYM sınavlarında yaşanan skandallar silsilesi göstermektedir ki, bu kurum içerisinde köklü ve etkin bir kripto yapılanma hala mevcuttur.
Sadece ÖSYM Başkanı günah keçisi ilan edilerek bu sorun çözülemez. ÖSYM Başkanının konuyla ilgili iddiaların ardından yaptığı açıklamada, “İddiaların incelemelerimiz ardından asılsız olduğu anlaşılmıştır” şeklinde açıklamanın kimlerin yaptırdığı da çok iyi araştırılması gerekir. Eğer kurum içerisinde bu yapılanma ortaya çıkarılmaz ve tasfiye edilmez ise bundan sonraki süreçte de bu ve benzer olayların olması muhtemeldir.” diye konuştu.
Türk akademisi geniş ve zengin bir kadroya sahiptir.
ÖSYM’nin bir yayınevinden hizmet satın almadan soru hazırlayacak kapasiteye sahip olduğunu söyleyen Genel Başkan, “KPSS’de çıkan ve bir yayınevinin test kitapçığında sorulduğu anlaşılan 20 soruya kimlerin tam ve eksiksiz doğru cevap verdiği tespit edilmeli, bu şahıslarla ilgili inceleme de acilen yapılmalıdır. Çünkü bu olayda bir çalma olayı yoktur. Burada soru hazırlayanlar kimlerdir. Çok iyi araştırılması gerekir. ÖSYM, herhangi bir yayınevinden hizmet satın almadan soru hazırlayacak kapasiteye sahiptir. Türk akademisi geniş ve zengin bir kadroya sahiptir. Herhangi bir yayınevi, özel okul, kurs gibi kurumlarla ilişkisi olan hiç kimse, ÖSYM’ye soru hazırlama süreçlerine dahil edilmemelidir. ” şeklinde konuştu.
Kamu yönetiminde sorumluluk alan her kişinin öne çıkan tek vasfı, devlete sadakat olmalıdır.
Devletin kurumlarının çok ciddiyetle yönetilmesi gerektiğini bildiren Genel Başkan, kurumların başkanından çalışanına kadar bütün personelin siyasal, sosyal, politik, sendikal aidiyetleri ön planda olmaması gerektiğini kaydetti. Geylan,“2010 yılında KPSS’de hırsızlığı ortaya çıkardık. O tarihte hırsızlık yapanlar binlerce gencimizin emeklerini çalmışlardı. KPSS hırsızlığının arkasında kim varsa ortaya çıkarılması için sendika olarak çok mücadele verdik. Hatırlanacağı gibi 2010 öncesinde hiçbir aday ÖSYM’nin düzenlediği sınavlarda şaibe oldu mu endişesi taşımazdı. ÖSYM en güvenilir kurumların başında gelirdi. Ama gelinen noktada güven tahrip edildi. Artık böyle şaibeler son bulmalıdır! ÖSYM gibi hassas kuruluşlarımız başta olmak üzere tüm kamu kurumlarımızın çok ciddiyetle yönetilmesi gerekir. Başkanından çalışanına kadar bütün personelin siyasal, sosyal, politik, sendikal aidiyetleri ön planda olmamalıdır. Kamu yönetiminde sorumluluk alan her kişinin öne çıkan tek vasfı, sadece devlete sadakati olmalıdır. Bu temel ilke, kamusal huzurun tesisi için, her durum ve koşulda vazgeçilmezdir. Bu sayede vatandaşlarımız da kurumlarımıza tekrar güven sağlamış olacaktır.” dedi.
Gençlerimiz telaşa kapılmasın, motivasyonlarını kaybetmesinler. Hak ettikleri istihdama kamuda kavuşacaklardır.
Geylan, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, istihdam noktasında bir sıkıntı yaşanmaması için, “Bu yıl kamu görevlerine atanacaklar için ‘KPSS sonucu geçerlilik süresi’ bir sonraki KPSS ile birlikte son iki yılın KPSS sonuçlarını da kapsayacak şekilde uygulanacak, herhangi bir hak kaybına neden olunmayacaktır.” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak bizim tecrübemiz var. İki yıllık süreçte yığılma söz konusu olacaktır. Şöyle ki, her yıl yapılan sınavların zorluk derecesi, adayların motivasyonu farklıdır. Mesela öğretmen alımlarında 2022-2023 KPSS’ye göre alım yapılacak. Türk Eğitim-Sen olarak bizim önerimiz 2022 KPSS sonuçlarına göre alımları şubat ayında ve yeterli sayıda, 2023 KPSS sonuçlarına göre de ağustos ayında yapılmasıdır. Bu şekilde kontenjan yetersizliği de söz konusu olmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Genel Başkanın açıklamaları İçin Tıklayınız.