Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4642 | 34,5263 | |
EURO | 35,9849 | 36,0497 |
Bugün: | 278 |
Dün: | 454 |
Toplam: | 2440 |
Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikle ilçe milli eğitim müdürü atamalarında “yazılı sınav kazanarak atanmış olmak şartıyla en az iki yıl şube müdürlüğü ya da en az dört yıl kurum müdürlüğü yapmış olma” şartını kaldırılmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilçe milli eğitim müdürü atamalarında sınav şartını kaldırarak ilçe milli eğitim müdürü atamalarında kariyer ve liyakat ilkesinden uzaklaşması eğitim camiasında büyük tepkiyle karşılanmıştı. Türk Eğitim Sen olarak ilçe milli eğitim müdürü kadrolarına yapılacak atamalarda aranan sınav şartının kaldırılması uygulamasına Danıştay nezdinde açmış olduğumuz davada, Danıştay 2. Dairesi’nin 2021/18678 E. sayılı ve 23.03.2022 tarihli kararı ile ilçe millî eğitim müdürü kadrosuna atanacaklarda aranan sınav şartının kaldırılması suretiyle bu kadrolara objektif kurallar çerçevesinde atama yapılmasını engelleyen dava konusu eksik düzenlemede, 657 sayılı Kanun’un temel ilkeleri olarak belirlenmiş kariyer ve liyakat ilkeleri ile Genel Yönetmeliğin amacına uygun olmaması nedeniyle, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile üst hukuk normlarına uygunluk görülmediği belirtilerek, ilgili Yönetmeliğin, 05.11.2021 günlü Yönetmelik ile değişik 23. Maddesinde, “yazılı veya yazılı ve sözlü sınavı kazanarak atanmış olmaları şartıyla” ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişti.
İlgili yürütmeyi durdurma kararına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan itiraz üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun YD İtiraz No: 2022/364 sayılı ve 04.07.2022 tarihli kararı ile davalı idarece öne sürülen hususların kararın kaldırılmasını nitelikte olmadığı belirtilerek, davalı idarenin itirazının reddine karar verilmiştir.
İDDK’nın bu son kararı da MEB’in tasarrufunun uygunsuzluğunun tescilidir. İnanıyoruz ki, yargı esastan vereceği kararla da bu haklı talebimize karşılık verecektir. MEB’den beklentimiz, yargı kararını beklemeden yazılı sınav başarısının ve liyakatin önceleyen yönetmelik düzenlemesi bir an önce yapmasıdır.